Friday, January 25, 2008

Hussein

Husein.

Cunku cok mutlu. Cunku gulumsuyor, gelecege ve hayata umutla bakiyor. Ahlam ve Ziad gibi icten pazarlikli ve iki yuzlu degil O. Ahlam'in tek amaci bir avuc petrol zengini arap adami bastan cikarmak. Makyaji yapmis, takilari takmis. Ziad ise ayni rolu kadinlar icin oynuyor. Belki bes tane estetik olmustur. Disler yaptirilmis, kaslar alinmis... Boylece bu ikisi aslinda tum hedef kitleyi kapsadiklarini dusunuyorlar. Ama hayir. Bu takimda birseyler eksik. Bir figur, bir kavram, bir anlam... bir... bir... Hussein...



Hussein evrensel umut ve mutlulugu temsil ediyor. Petrolden kazandigi paralariyla aslinda bu ise ihtiyaci yok husseinin. Otellerde sarki soylemese de olur. Ama dunyanin nese eksigi var. Kendisinde dogustan olan neseyi paylasmali, onu insanlara sacmali. Bu onun evrensel gorevi.


Kucuk seylerden mutlu olabilir Husein. Bir tavuk budu, bir patates kizartmasi, vantilatorle gobegini serinletmek gibi basit seyler... hayat bunlardan ibaret. Ve cok guzel.

No comments: