Saturday, January 20, 2007

Hah hah hayyy

Ben de bugun ev niye soguk diyorum. Isiticiyi kokledim simdi. Bir de baktim ki disarsi -12 dereceymis. Hatta feels like -18 yaziyor. Hah hah hayyy. Cok sapsalim.

Gecen hafta is yerinde calisanlar tarafindan bir e-mail bombardimanina tutulduk. Konu kuresel isinma, greenhouse effect gibi seyler ve artik cok korkmaya baslamamiz gerektigiydi. Bilim adamlari uc bes senedir hic durmadan "sictik... var ya boku yedik..." diye bas bas bagiriyordu zaten. E anca...

Gercekten bilim sitelerine girip baktikca ve bu konuda okudukca (internette milyon tane referans var) gokyuzu ve iklimlerin son zamanlarda ne kadar hizlanarak degistigine inaniyor insan. Dunya sicakligi 1 ila 2 derece arasinda oynamis mesela (bunun bilmemkac yuzyilda bir olabildiginden bahsediyorlar). Biz de bu kis ocagin ortasina kadar neredeyse Antalya kisi gibi hava var idi. Ben o aralar gercekten korkmaya baslamistim. Cunku gecen sene bu zamanlar kicimiz donuyordu. Neyse sonra gercek soguklar basladi. Biraz daha normale dondu hava. Hayir soguklari sevdigimden degil ama iste hersey yolundaymis gibi.

Bu aralar sunu dusunuyorum. Kuresel isinmaya hazir miyim?

Sonucta kuresel isinma kacinilmaz. Ne Cin ve Hindistan ne de Amerika dunyayi kirletmek konusunda geri adim atmaya yanasmiyorlar. Bu ulkelerden Amerika, Recycling falan gibi safsatalarla insanlarin kafalarini biraz rahatlatip kendilerini daha az suclu hissetmelerini sagladiktan sonra altalarina SUV leri dayiyor. Kartonlari karton kutusuna, plastikleri plastik kutusuna atan bilincli ve duyarli cevreci(?) V8 silindirli kamyonunda gaza basiyor.

Bunun yaninda benim iki aydir uzerinde calistigim Cin-Hindistan savasi plani da bu aralar cok iyi gitmiyor. Butun Hintli arkadaslarima Cinlilerden nefret etmeleri gerektigini anlatmaya calisiyorum. Cinlilere de bir tur Hint nefreti saldim ki cocuklari gerekli savasi baslatabilsin en azindan. Cunku genelde Hintliler Cinlileri ve hatta yemeklerini seviyorlar. Ornegin Hintlilerle Pakistanlilari savastirmak cok kolay (Ingilizler onceden altyapiyi hazirlamis) Ama Hintliler bazen Cinlilerle birlik olmak istediklerini bile soyluyorlar ve benim dunyayi kurtarma planlarim boylece suya dusuyor. Hayatimin ilerleyen donemlerinde insanlarimizin rahat bi sekilde yasamalarini saglamak ve dunya uzerindeki kaynaklarin somurulmesini engellemek icin bizzat Hindistana gidip bu savasi baslatmam gerekecek sanirim. Biri 1.4 milyar oburu 1.2 milyar insan... Nasi temizlencek bilmiyorum bu dunya... Amaaan bi bu eksikti. Zaten su aralar mesleki kabizlik yasiyorum. Yaptigim hic bi is "yasamiyor"...


Her neyse sonucta kendimi Kuresel Isinmaya psikolojik olarak hazirlamaya karar verdim. Cunku bu da yeni yil, dogumgunu, ya da yiyeceklerdeki kanser yapan maddeler gibi kacinilmasi imkansiz bir surec. Bu durumda zevk almayi ogrenmemiz gerekiyor. Kuresel isinmanin iklimleri, bitki ortulerini ve hatta hayvanlari degistirecegini, belki bazilarinin nesillerini tuketecegini ama bazi olmayan hayvanlarin ve bitkilerin de evrimlesip "ol"malarini saglayacagini umut ediyorum. Bu durumda cok eglenebiliriz. Yasadigimiz yerlerde yeni yeni hayvanlar tureyecek mesela. Sonra dunya isinip kutuplar eridigi ve sular yukseldigi zaman heryer deniz, ve hava da cok sicak olacak. Bu bizim "yaz" dedigimiz sey. Belki de hayatimizin orta-sonrasi yaslarinda hic bitmeyecek bir yaza girecegiz. Mmmmmm. O kadar da kotu degil. Keske "yaz" gelmeden emekli olabilsem. Emekli maasimla bi yelkenli alip, butun "yaz" ver elini o deniz ver elini bu deniz (artik kara olmayacak sanirim pek) gezer dururuz arkadaslarla. Balik tutar balik yeriz.

Iste gordum mu? Kuresel Isinma o kadar da korkulucak bisey degilmis. (Kendi kendimi ikna etmeyi basardim sanirim. Herkes benim kadar saf olsa keske.)

Herneyse. Simdi -12 derecede sokaga cikip alisveris yapmak zorunda ve de kuresel isinmaya psikolojik hazirligini bitirmis bir insan olarak sabirsizlikla bekliyorum. Keske ogleden sonra gelse "yaz" da carsiya ciksam... Hah hah hayyy.

2 comments:

Anonymous said...

Eheh :) Ben de bu "dünyanın gelecekte başına gelecek korkunç olaylara kendimi hazırlamalıyım" benzeri şeyler düşünüyorum bazen. Ama kişiliklerimizin farklılığından olsa gerek (ben stres yumağı, endişe küpü olduğumdan yani), vardığım sonuç "acilen spor yapmaya başlamalıyım" oluyor. Niye? "Sıcak çok sıcak olucak" olmasının ötesinde, çok kalabalık olucak, savaş olucak, ordan oraya kaçmak gerekicek, sevdiklerimizi ve kendi götümüzü kurtarmak için "fit" olmak gerekicek. Ben ise an itibariyle iki koşar adım attıktan sonra nefes nefese kalan bir insanım üzerinize afiyet. Yıllar yılı bir düzenli spor yapabilmiş değilim. Ortalığı eriyen buzulların suları basınca ben iki kulaç atıp boğulucam biliyorum. ühühühühühü...

(ben nasılsa kendimi rahatlatacak bir senaryo ile bitiremiyorum bu süreci bir türlü, fekat sen yelkenliyi biraz büyük alırsan bize de uğra bizi de alıver gari. Nuhun gemisi hesabı, ben çok nevi şahsıma münhası bir tür sayılırım, kocamın da benden geri kalır yanı yok maşellah :))

Anonymous said...

Ardar, yine bi yerden votırvörld bulup seyrettin di mi? Abi bak, valla filim o, öyle "katamarana atlarım, oraya buraya giderim, ensede de solungaç çıkmış ki, benden kıralı yok alemde, hey yavrum hey..." diye bi olay yok yani. Buzullar eridi mi direk sıçtık afedersin..
Hem ayrıca her taraf su oldu mu, nerde avlıycan geyiği, öküzü? Şahsen benim fikrim her daim lüfer her daim kefal adamı bayar bir süre sonra..