Friday, April 06, 2007

iiiiystIR

Bu cuma tatil oldu. Bir tur dini bayrammis. Isa ve bir takim tavsanlar ve bir takim yumurtalar var etrafta. Supermarketler kapali. Yeterli yiyecegim varmis neyse ki.

Office Space'i izledikten sonra kardesimle, kuzenle ve bazen de arkadaslarla bazi yazlar yaptigimiz "durma" eyleminin sadece bizim camiaya ait olmadigi, tum dunyada ortak bir sekilde hayal edildigini ve uygulandigini gordum. Hatta bu konuda film yapilmis olmasi bana umut ve mutluluk verdi. Dunyanin her yerinde farkli kulturlerden insanlar evde oturup, biraz "dur"mayi hayal ediyorlar.

"Dur"mak soyle oluyor. Ornegin uzuuun ve bombos bir yazin evde oldugumuzu ve basket oynamak, TV de "Holivud Yaramazlari" isimli cizgi filmi izlemek (ki hatirliyorum baska hicbisey yoktu o saatlerde), disari cikip sicaktan eve geri girmek, arkadaslarla bulusup sacma sapan oyunlar oynamak gibi bir takim eglenceli aktivitelerin artik bir rutin hale geldigi durumu dusunelim. Evimizde ailecek (herkes kendi rutinini) yasarken herhangi bir noktada kardesime "Naaapiyosun?" diye sorarsaniz "Duruyorum" cevabini alirsiniz. O da bana sorarsa ben de ayni cevabi veririm. Cevabimiz icerisinde her tur psikolojik ve fiziksel aktiviteyi ve hayatta tum istedigimizi barindiriyor. Insanlarla, durmaktan sikilip sikilmadigimizi tartistigimizi, ve sonunda sikilmadigimiza karar verdigimizi hayal meyal hatirliyorum.

Bir baska durma eylemi Bozcaadada birkac arkadas ile yapilan yine cok kutsal ve ayni derecede hayat dolu birsey. Ornegin kahvalti edilip bulasiklar mutfakta dag gibi yigildiginda, herkes avludaki agacin altindaki koltuklara yigilip uzum baginin ardindaki kumsala ve denize bos gozlerle bakmaya baslar. Orada uc bes kisi, kuzen, arkadas... uzuuun uzuuun bakariz denize ve dalgalara. Sonra hep herhangi birisi (oraya ilk gittigimde bu bendim) "sofrayi toplasak mi?" gibi birsey soyler. Iste o an Bozcaadanin gercek sahipleri (ilk gittigimde kuzenim, birkac yil sonra ben...) soyle derler: "Biraz duralim". Orada, o anki konumumuzu bozmamak, basitce durmak gerekli. Bunu comezler cok anlamiyor. Ama oraya giden herkes bu egitimden geciyor ve "dur"mak bize ogretiliyor. Maalesef orada ogrendigimiz zanaat sonradan cok onemli bir parcamiz haline geliyor. Huzur icerisinde durabilmek. Birsey yapmamak, ya da yapmaya calismamak hali. Onun bagimlisi oluyoruz ama bir turlu bulamiyoruz onu.

Bir tane daha var "dur"ma. Sevdiginiz kizla durma. O da cok guzel. Ama onu yazamicam. "Koyun delisi" diye bir yere gitcem simdi. Herneyse ana fikir: bugun bombos bir gundu ve tatildi ama "dur"mayi basaramadim. "Dur"mak icin cok ender yakalanabilen bazi sartlar lazim. Yildizlarin belli bir konuma gelmesi gibi birsey.

Zor.

1 comment:

homosapiens said...

bende gectigimiz yaz yaptim bu durma eylemini. tam 17 gun boyunca. istanbulda koşma durumuna kaptırdığım icin kendimi, yaz tatlinde, bodrum aspat'ta durdum. bünye hizla gitmeye alismisken birden durmuyor tabi, ilk birkac gun kendimi ikna etmek zorunda kaldim.
kisacasi en sevdigim oyundur, superdir, tek kurali durmaktır, oh.
gercekten arkanizdan parcalariniz yetisir size, unuttugunuz parcalariniz falan, kaynar. hem kendi bütününü korumaya yarar hem de sadece durma eyleminin kendisi bile cok zevklidir.
aliskanlik yapar, insan arada izin alip durma oyunu oynamak ister, bir yerlere gitmek sart degildir.