Monday, March 13, 2006

Çin Yemeği

Açık büfe. 30 kadar değişik çeşit Çin yemeği bulunmakta. Çoğunu denediğimi söyleyebilirim. Deneyimlerimden sonra şaşırdığım şeylerden biri bu kadar fazla çeşit yemeği nasıl bu kadar ucuza getirebildikleri oldu. Benim evde bir yemek hazırlama paramın 3 katına falan sınırsız yemek yiyebiliyorum burada. Üstelik yiyecekler güzel. Yerler yapışkan. Sanırım yemekleri alırken düşüren insanlar yüzünden. Belki de soslardan da olabilir. Ama insanın ayakkabısı yapışıyor hafifcene.

Dünyada 1.4 milyar Çinli var. Dünyanın neredeyse 4 te biri Çinli. Bu kadar fazla insanın aynı yörede beslenebilmesi için değişik yöntemler geliştirmelerini bekliyordum zaten. Bu kadar fazla üreyebilmelerinin sebeplerinden biri beslenme imkanı bulabilmeleri. Biraz küçük kalmışlar gerçi. Ama olur o kadar.

Yemek çeşitliliğinde kurban olmamak için bir takım önlemler geliştirdim. Örneğin birkaç çok önemli kuralım var. Hareket eden ya da hala canlı olan şeyleri prensip olarak yemiyorum. Mutlaka bir süre önce ölmüş olmalı, mümkünse pişmiş olmalı. Bir diğer kural ise akışkanlığı düşük sıvılar içinde yüzen şeylere temkinli yaklaşmak. Kokuları da hissedebilmek önemli. Yemeklerin üzerinde isimleri yazıyor. Ama çok faydalı olduğunu söyleyemiyeceğim. Tavuk yazan şeydeki tavuk tadı çok derinlerde gizli.

Çinliler etleri hamur ya da undan topların içinde pişirerek yemeyi çok seviyorlar. Tavuk balık ve kırmızı eti ayrı ayrı şekillerde aynı bulamaça bulayıp kızartmışlar. Yanlız bunları yerken birbirlerinden çok farklı olmadıklarını algılıyorsunuz. Sanki içindeki etler aynı gibi. Çinlilerin bu etleri bu kadar ucuza getirebiliyor olmaları ve birçok farklı tadı sanki aynıymış gibi yakalayabiliyor olmalarından yola çıkarak yeni bir yaratık ürettiklerini düşünüyorum. Bu hayvan hızla üreyebiliyor. Akvaryumlarda yaşıyor. Yüzebiliyor, kanatları var ama uçamıyor. Penguen gibi yani. Fikrimce kuyruğunda balık tadı var, kanatları tavuk kanadı tadında. Göğsü ise bir tavuk budundan oluşuyor. Çinliler bu hayvandan çokca üretmişler ve tüm nüfuslarını bu hayvanı pişirerek doyurabiliyorlar. Aynı hayvan olduğunu anlamamamız için hamurdan topların içerisinde pişiriyorlar.


Çinlilerin de börekleri var. Ama böreklerin içini yosunlarla dolduruyorlar. Ya da ona benzeyen uzun ince makarna gibi bitkilerle. Bu bitkilerin pişirildiğini sanmıyorum. Koparmak için bir hayli çaba sarfetmeniz gerekiyor çünkü bitkiler hala canlılar. Bazı yerleri yeşil ama çoğu beyaz. Yine de böreği ısırdıktan sonra yosunları ısırıp koparmadan yandakine dönüp ağızdan sarkan yosunlarla "Öğğğğağaaga" demeye çalışınca gerçekten çok komik görünüyor.

Diğer komik görünen şeylerden birisi de jöle. Ben hiç yememiştim. Çin yemeği de değil. Ama turuncu, şeffaf ve bıngıl bıngıldı. Aldım yarım saat falan oynadım. Sonra yedim. Ağzın içini tamamen doldurma duygusu var. Değişik birşey.

Her yediğim şeyde Çinli arkadaşlarımdan malumat aldım. "Bu ne? Bu ne?" diye sora sora eğlenceli bir yemek yedim.


No comments: