Thursday, March 09, 2006

Futurama

Matt Groening, (Simpsonları yaratan adam yeni bir seri ile karşımızda.) Bir süredir izleyip duruyordum ama dün ilk bölümüne denk geldim. Mükemmeldi.

Yanlışlıkla 1000 yıl geleceğe giden Fry o zamanlarda yaşayan bir akrabası olduğunu öğreniyor. Onu aramak için yola çıkıyor. Telefon açmak istiyor. Bir kabin görüyor. İnsanlar sıra olmuş. O da sıraya giriyor. Bir süre sonra kabinin önünde "Suicide Booth" yazdığını görüyoruz (intihar kabini). Zaten giren de çıkmıyor. Fry yavaşça yaklaşıyor içeri bakarken arkasındaki Bender (Robot) "hadisene kardeşim" tadında bunu ittiriyor. Beraber içeri giriyorlar. Kabin "Nasıl ölmek istersiniz?" diye soruyor. İki seçenek var hızlı ve acısız, yavaş ve çok acılı. Fry "benim bir akrabam var onu aramak istiyorum" gibi bişeyler sayıklarken Bender "yavaş ve çok acılı" düğmesine basıyor. Devamını anlatmicam.

Bu bana o kadar yaratıcı geldi ki. Fena halde güldüm ama bir yandan da etkilendim. Abartının ve taşlamanın son noktası gibi. Birşeylere acayip bir tepkisi var bu esprinin ama öyle bir sunmuş ki kendisini insanın gülesi geliyor. Korkası geliyor. Düşünesi geliyor. Gelecekte herşey öyle çok birbirine girmiş ki insanlar intihar etmeyi telefon açmak gibi görebiliyorlar. İnsanlar hep sevmedikleri işlerde çalışıyorlar. Herkes mutsuz. Hepsi de kabullenmiş bunu. Öyle yaşıyorlar. Canları sıkılınca bozuklukları atıp kabine gidiyorlar.

6 comments:

Anonymous said...

Bir kitapta okumuştum, sanki Kurt Vonnegut'ın bir kitabında evet evet. Kitapta, kitabın içindeki bir bilim kurgu yazarının yazdığı bir öyküden bahsediliyordu. O öyküde de artık tıp çok ilerlediği ve insanlar ölmediğinden, ama dünya git gide kalabalıklaştığından, gönüllü ölüm evleri vardı...

Öyle hatırladım bi an :)

Ekin sayesinde Kurt Vonnegut'ın hastası olmuş bir insan olarak ben de buradan tavsiye ederim :)) Ama hangi kitaptı hatılamıyorum.

Bi de Arda sen "Family Guy" izledin mi hiç? :)

ardamardar said...

ayip ediyosun. hastasiyim. ya bebegin hastasiyim. stuiy. alper caniguz bu bebek ustune bir roman yazmis sanki: ogullar ve kutsal ruhlar diye. mukemmel bir fikir. bebek manyak bilgili ve ustun zekali falan. felsefe ustune konusuyo paso. Alper caniguz kahramanin ismini Alper Kamu koyarak beni koparmistir ayni zamanda.

Anonymous said...

evet ya... o bebek... allam. o aksanı, o "lord of the ring ağdası"lı cümleleri...

Bi de Garfield'da da vardır. Hani Garfield'ın dediklerini Jon duyuyo mu duymuyo mu anlayamazsın. Diyaloglar öyle bi şekildedir ki, her iki kapıya da çıkar. (Yani Jon duyuyo olsa da duymuyo olsa da her iki duruma uygun karşılıklar verir.:)

Stuiy'de de öyle bi durum var sanırım, çok seviyorum. :)
Alper Caniguz'u ilk defa duyuyorum, ve Alper Kamu olayını anlamadım :)))

Anonymous said...

evet ya... o bebek... allam. o aksanı, o "lord of the ring ağdası"lı cümleleri...

Bi de Garfield'da da vardır. Hani Garfield'ın dediklerini Jon duyuyo mu duymuyo mu anlayamazsın. Diyaloglar öyle bi şekildedir ki, her iki kapıya da çıkar. (Yani Jon duyuyo olsa da duymuyo olsa da her iki duruma uygun karşılıklar verir.:)

Stuiy'de de öyle bi durum var sanırım, çok seviyorum. :)
Alper Caniguz'u ilk defa duyuyorum, ve Alper Kamu olayını anlamadım :)))

ardamardar said...

ya albert camus diye bi adam vardi. varoluscu. eski solculardan. kitabi vardi `yabanci` diye. bikac tane daha okumustum ama isimlerini hatirlamiyorum. kopuk derecesinde hicbiseyi sallamayan bir adamdi hatirladigim kadariyla. Alper Kamu ona gonderme yapiyor (heralde). kitabin adi ogullar ve rencide ruhlarmis. unutmusum.

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=alper+caniguz

bu arada kesmeseker-tut beni dusmeden eline ulasirsa istiyorum.

Anonymous said...

eheh tamam Alper Kamu ve Albert Camus olayı anlaşıldı :)

Kesmeşeker gelsin kopyalar gönderirim :) Cenk abi kızmaz heralde o kadarına :)