Friday, November 18, 2005

Akustik Kis

Kar geldi.

Hocalardan birine parmaklarim gitarsizliktan yumusaklastigi icin cok uzuldugumu soylemistim. Iyi adam. Bir akustik gitar getirdi. Al bu sene cal diyerekten, kendisi calmiyormus.

Disarida tipi, odamda ben, sallama cayim, kucagimda gitar, ayaklarim masanin uzerinde. Kendimi biraz Tom Waits gibi hissettim biraz da Cowboy Bebop gibi... Tom Waits cunku sert, gercek ve acikli, biraz yalniz, Cowboy Bebop cunku cyborglarin arasina blues ve jazz serpilmis, duygular dugmelere bulasmis, yapismis...

Cam bardagi gitar tellerine bastirarak slide bar sesi alabilirsiniz ya. Nerden kalmis bilmiyorum. Kar ve slide barli-Nashwille akustik sesi sanki beynimde bagdasmislar. Isik cok guzel. Hafif karanlik, los, ama soguk degil... yani duygusal olarak... Burayi yavas, sakin ve icten blues tamamlar dedim. Oda arkadasim ve sevgilisinin sevisme sesleri arasinda birkac riff... Insan bir sure sonra alisiyor. Bardagi bazen tam denk getiremiyorum tellere. Ama ogrenirim. Nasil olsa uzun sure buradayim.

Kendimi biraz Tom Waits gibi hissettim, biraz da Cowboy Bebop gibi...

No comments: