Friday, May 23, 2008

Liderlik

Walt Disney animasyon dunyasini insa ederken yaninda 9 tane kalem arkadasi varmis. Bunlara 9 yasli adam deniyor (nine old men). Bu adamlarin her biri birer efsane. 14 Nisan 2008 de sonuncusu Ollie Johnston da oldu. Boylece geriye kimse kalmadi.

9 yasli adam ve Walt arasinda cok ilginc bir sevgi-nefret iliskisi varmis. Ornegin dailies (gunluk kritik) sirasinda herkes takim elbise giyer, herkes disneyden cok cok korkarmis. Yapilan isler hosuna gitmeyecek diye odleri koparmis. Yeterince hayat verememekten cok endise ederlermis. Disney olunce hepsi bunalima girmis. Milth Kahl (1984 te olmus) diyor ki "Artik memnun edecek kimse kalmadigi icin hepimiz bir bosluga girdik." 9 yasli adam, hayatlarinin amaci olarak Walt'u memnun etmeyi secmisler. Adam gidince bir anda hayatlari anlamsizlasmis.

Tum fasistligine, seksist ve irkciligina ragmen sanirim Walt Disney istedigi seyleri yapmak icin gereken "lider" gucunu yakalamis. Yine Milt Kahl bir dersinde O'nun icin diyor ki: "The guy was genius. And same guy owned the place. Which is extremely good."

Liderlik is dunyasinda cok etkili. At surulerinden hic farkimiz yok. Ortama girdigimizde ilk once lider var mi diye bakiyoruz. Yoksa biz oluyoruz. Varsa ya savasip biz oluyoruz ya da suru oluyoruz. Suru olunca eger lider bizi tehlikelerden koruyup guzel otlamamizi saglarsa iyi yasiyoruz, yok yanlislikla canvarlarin ortasina gotururse oluyoruz.

Fasizm, ve anti-demokratik yonetim is dunyasi icin en ideal olani bence. Eger lider gercekten ustunlugunu kanitlamis ve takimin da saygisini kazanmissa, ve lider iyiyse gidilebilecek en iyi yere gidiliyor. Eger lider kendini kanitlayamazsa insanlar islerini kovulmayacak kadar yapiyorlar, vasat bir calisma oluyor.

Calistigim yerlerin hepsinde bu durum boyleydi. Ilk calistigim yerde patron cok iyi bir adamdi. Artik bir noktadan sonra para, ve isin kendisi disinda patronu mutlu etmek icin calistigimi hatirliyorum. Ben bile suruden biri olmustum. Patron ben takdir etsin istiyordum. Istedigim gibi de oldu. Ikinci yerde patron yahudiydi (ki bu da gercekten adami kemigine kadar somurur demek oluyor), isin kendisi motive edici birseydi. Proje sonunda patron kalmami istese de kalmadim, patron gercekten somuruyordu. Sonra oyle bir ise girdim ki bu sefer ne lider vardi (lider konumunda olan kisi yeterince guclu ve etkin degildi), ne de is motive ediciydi. Bu iste (diger her iste de oldugu gibi) gizli ajandalarim vardi, o yuzden gerektigi kadar kalip, istedigim herseyi aldigim an istifa ettim. Sonra girdigim projede yine cok iyi bir lider vardi. Isin kendisi ve lider cok motive edici oldugundan en keyifli projem o oldu. Simdiki isimde ne lider, ne de is motive edici. ama yine gizli ajandalarim var.

Hayat belli bir takim fonksiyonun her alana uygulanmasindan ibaret.

No comments: