Biras stres, biraz endise, heyecan ve daha cok heyecan sirasinda butun parami yeni bir hesaba yatiraraktan (ve ondan geri cekemeyerekten) parasiz kaldim haftasonuna kadar. Ama bu beni durduramadi, borc alaraktan sinemaya Paprikayi izlemeye gittim. Dheer sagolsun.
Blockbuster ve holivuda olan nefretimi animeye sevgi seklinde geri puskurten ben bu eylemi yaptim. Gercekten animasyon adina en yaratici seyler animeden geliyor. Sinemalarda da ayni sekilde destekcisiyim caponlarin anlatim gucunun.
Paprika "PG" degil. Anlamak icin buyuk olmak lazim. Izledim, anladim, sevdim, bayildim ve buyuk harflerle yaziyorum.
ANIMASYON SANATININ POTANSIYELINI EN IYI SEKILDE KULLANAN VE ANLATMAK ISTEDIGI SEYI EN BASARILI SEKILDE ANLATAN ANIMASYON TARZI BU ANIME. AMA SADECE BUNUNLA BITMIYOR. BU ADAMLAR ANLATACAK BU KADAR YARATICI VE ZEKI OYKULERI NASIL BULUYORLAR. SIFIRDAN OLUSTURDUKLARI EVRENIN ICINE ONU GOMDUKTEN SONRA INSAN ZEKASINI NASIL GIDIKLAYABILIYORLAR. SAYGIYLA EGILIYORUM...
Tuesday, June 19, 2007
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
4 comments:
arda,
baya guzel sanirim. ben de izleyeyim bari, kacirmayayim.
Ben de merak ettim. Adamlar yarmış ortamı yine.
Bi de bu caps lock ayakları ne, büyük büyük yazmalar falan. Artiz misin? Olmasın bi daha.
Minareden at beni in aşşaa tut beni...
Post a Comment