Saturday, December 03, 2005

Zeynep; Ben Batman'im!!

Geçen gün yatmadan önce bir televizyona bakayım dedim. Gece 2 falandı. Bir anda o sahneye denk geldim ve bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Hayatımda ilk sinemaya gidişimdir bu. Antalya Saray Sineması. 1989. O zamanlar şimdiki Antalya 2000 iş merkezinin olduğu yerdeydi bu sinema. Kentin tek sinemasıydı. 9 yaşımdaydım. Annem, babam ben ve kardeşim, ailecek akşamüstü seansına, Tim Burton un Batman filmine gitmiştik. Daha önce hiç o kadar büyük bir kapalı mekan içine girmediğim için zaten salona girer girmez çok heyecanlanmıştım.

Ama izlediğim şey daha büyük devrimler yaptı beynimde. Hiç kimseden, filmden, yönetmenden, oyunculardan ya da karakterlerden, hiçbirşeyden haberim yoktu. Bunları ve sinemayı hiç bilmeden gittim oraya. 9 yaşımda, bu tür şeylerden en çok etkilenebileceğim yaşta Tim Burton dünyasına maruz kaldım. Gotik ve inanılmaz dışavurumcu mekanlar, mükemmel çizilmiş karakterler ve öykü... Jack Nickholson... Müzikler Danny Elfman'ın. Kim Basinger... Tim Burton dünyası...

Bu filmden sonra 3 sene boyunca şu anı hayal ettim.

Zeynep ilkokulda herkesin aşık olduğu kız mıydı? Öyle bişeydi işte. Sonra Batman'in uçağına binip mahallede uçtuğumu, sonra uçakla kayalardan denize doğru süzüldüğümü, sonra evimizin tavanarasında deneyler ve acayip garip aletler yaptığım bir atölyem olduğunu ve o aletlerle apartmanlar arasında Batman gibi uçaraktan, oraya buraya ipler fırlataraktan ilerlediğimi hayal ettim. Ve sonra Batmanin arabası gibi bi araba yaptığımı, içinde birsürü yanıp sönen ışığın, göstergenin ve düğmenin olduğunu, sonra arabanın içinde gecenin karanlığında gizlendiğimi ve canavar köpekleri küçük oklar atarak püskürttüğümü ve güzel kızı kurtardığımı... Ama bütün hayallerim çok gizliydi. Çünkü süper kahramanlar günlük hayatta basit bir insandırlar.

Sanırım bir süre sonra filmi hatırlamıyordum. Sadece filmden yola çıkarak kurduğum hayaller ilerlemişti. Konu biraz değişmişti. Anadolu Lisesi sınavlarına çalışırken, geceleri yatmadan önce hala bunları hayal ettiğimi hatırlıyorum. Biraz büyümüştüm ama. Artık gerçekçi olmaya başlamıştım. Olamaz mı ki batman'in ip atan zımbırtısı? Olur aslında, şuraya yay koysak... (Hala olamayacağına inanamıyordum).

TV de Michael Keaton un Kim Basinger'a "Ben Batman'im" demeye çalışıp başaramadığı, sonra Jokerin gelip herşeyi berbat ettiği sahneye denk geldim. Bütün bu şeyler kafamda canlandı yeniden. Tim Burton'un küçük bir çocuk üzerinde yarattığı etkiyi anladım. Ne kadar da güçlü... İnsanın kişiliğini değiştiriyor.

Gerçekler mi? Çok komikler. Sınıf birincisi, tıfıl, koskoca gözlükleri olan, futbol maçı yapılırken "aldım verdim" de en sona kalan iki kişiden biri olan birisiydim ben. Muhtemelen de benim sahne şöyle biterdi.

4 comments:

Duygu said...

Hastası oldum ben bu yazının ve çizimlerin yahu. O güzel hayal gücünü çalıştırıp çizgi çizgi filmler yapıversen de izlesek gayrı betmenciğim.

A. Murat Eren said...

Pek cici..

:))

Anonymous said...

evet, çizgi film yap sen, süper olur. vak vaak

ardamardar said...

Ay hayatımı bir rayına soksam bissürü yapıcam çizgi film de... Neyse.
Olur umarım.