Thursday, May 29, 2008

Kalimaagggg!!! Kalimaggggg!

"Dom dom siva! Dom dom siva!" diye dua eden zavalli koylunun kalbi birazdan korkunc buyucunun elleriyle yerinden cikarilip vahsi yerlilerden olusan kalabaliga gosterilecek. Sonra koylu lavlarin arasina indirilecek. Ve kalbi buyucunun elinde yanmaya baslayacak. Ve ben gozlerimi ve dikkatimi tekrar karnimda itinayla dovusturdugum G.I Joe adamiyla Luke Skywalkera verecegim. Beta videomuza bir sekilde kaydetmeyi basardigim Indiana Jones'u yuzlerce kez izledim cunku. Diger yuzlerce kez izledigim filmler arasinda (ki belki de film dunyasina yonelmemin sebebi de budur) Robocop, Rambo 2 ve Terminator 2 de vardir...

Herneyse Indy 4 baslarken bunlari hatirladim. Sonra beynimi kapatarak kendimi Spielbergle Lucas'in belki de son birkac isinden birine verdim ve en azindan bundan sonraki birbucuk saat boyunca kafamin dinlenecegini hayal ettim.

Filme gitmeden once calistigim yerdeki ustatlardan birine "indiana jones 4 u gormek istiyorum ama para vermek istemiyorum" dedigimde o da bana "ben de filmi gormek istemiyorum ama para vermek istiyorum" demisti. Derin adamdir kendisi. Animasyon yaparken palyaco burnu takiyor bazen.

Filmden cikip metroya dogru yururken ise beynim tekrar calismaya basladi ve bir anda yaslandigimi dusundum. Spielberg ve Lucas kucuk capta bir sinema tarihi yaratirken ben oradaydim. Tim Burton ilk Batman'i yaptiginda oradaydik. Jurassic Park'in sinemalara geldigi zamani hatirliyorum. Star Wars'u ilk defa TRT de izledim, cok guzeldi, son 3 bolumun boyle olacagini hayatta tahmin edemezdik. Sonra dunyaya Matrix ve The Cube gibi filmler geldi. Orumcek adamin en eski filmini izlerken cok heyecanlanmistim. Kimbilir bugunku 3lu seriyi gorsem nasil hissederdim o zamanlar?

Ve sonra, Rambo Vietnam ve Afganistani tarayip bitirdikten yillar sonra, Holivud sanki yaraticiliktaki ezikligini kanitlamak icin Silvestiri tekrar getirdi perdelere. Bruce Willis, Die Hard 4'u, Mel Gibson Lethal Weapon 4 u yapti. Butun bu seri, yillarca hedef kitlelerini pesinden kosturan yildizlarin nasil yaslandiklarini gosteriyor. kariyerlerinin sonuna yaklasirken bize belki de son bir kez (umarim) eski gunlerden bir esinti gonderdiler.

Dunya 80'ler 90'lar sinemasinin sonuna geliyor. Bitti. Spielberg, Lucas, bundan sonra bir iki kere daha blockbuster film yapar ve olurler. Gelecekten ise umitsizim. Yerleri Holivud tarafinda cok dolamayacak sanirim. Zaten tum zamanlarin en unlu gorsel efektcisi de oldu. Artik zayifiz cok.

Friday, May 23, 2008

Liderlik

Walt Disney animasyon dunyasini insa ederken yaninda 9 tane kalem arkadasi varmis. Bunlara 9 yasli adam deniyor (nine old men). Bu adamlarin her biri birer efsane. 14 Nisan 2008 de sonuncusu Ollie Johnston da oldu. Boylece geriye kimse kalmadi.

9 yasli adam ve Walt arasinda cok ilginc bir sevgi-nefret iliskisi varmis. Ornegin dailies (gunluk kritik) sirasinda herkes takim elbise giyer, herkes disneyden cok cok korkarmis. Yapilan isler hosuna gitmeyecek diye odleri koparmis. Yeterince hayat verememekten cok endise ederlermis. Disney olunce hepsi bunalima girmis. Milth Kahl (1984 te olmus) diyor ki "Artik memnun edecek kimse kalmadigi icin hepimiz bir bosluga girdik." 9 yasli adam, hayatlarinin amaci olarak Walt'u memnun etmeyi secmisler. Adam gidince bir anda hayatlari anlamsizlasmis.

Tum fasistligine, seksist ve irkciligina ragmen sanirim Walt Disney istedigi seyleri yapmak icin gereken "lider" gucunu yakalamis. Yine Milt Kahl bir dersinde O'nun icin diyor ki: "The guy was genius. And same guy owned the place. Which is extremely good."

Liderlik is dunyasinda cok etkili. At surulerinden hic farkimiz yok. Ortama girdigimizde ilk once lider var mi diye bakiyoruz. Yoksa biz oluyoruz. Varsa ya savasip biz oluyoruz ya da suru oluyoruz. Suru olunca eger lider bizi tehlikelerden koruyup guzel otlamamizi saglarsa iyi yasiyoruz, yok yanlislikla canvarlarin ortasina gotururse oluyoruz.

Fasizm, ve anti-demokratik yonetim is dunyasi icin en ideal olani bence. Eger lider gercekten ustunlugunu kanitlamis ve takimin da saygisini kazanmissa, ve lider iyiyse gidilebilecek en iyi yere gidiliyor. Eger lider kendini kanitlayamazsa insanlar islerini kovulmayacak kadar yapiyorlar, vasat bir calisma oluyor.

Calistigim yerlerin hepsinde bu durum boyleydi. Ilk calistigim yerde patron cok iyi bir adamdi. Artik bir noktadan sonra para, ve isin kendisi disinda patronu mutlu etmek icin calistigimi hatirliyorum. Ben bile suruden biri olmustum. Patron ben takdir etsin istiyordum. Istedigim gibi de oldu. Ikinci yerde patron yahudiydi (ki bu da gercekten adami kemigine kadar somurur demek oluyor), isin kendisi motive edici birseydi. Proje sonunda patron kalmami istese de kalmadim, patron gercekten somuruyordu. Sonra oyle bir ise girdim ki bu sefer ne lider vardi (lider konumunda olan kisi yeterince guclu ve etkin degildi), ne de is motive ediciydi. Bu iste (diger her iste de oldugu gibi) gizli ajandalarim vardi, o yuzden gerektigi kadar kalip, istedigim herseyi aldigim an istifa ettim. Sonra girdigim projede yine cok iyi bir lider vardi. Isin kendisi ve lider cok motive edici oldugundan en keyifli projem o oldu. Simdiki isimde ne lider, ne de is motive edici. ama yine gizli ajandalarim var.

Hayat belli bir takim fonksiyonun her alana uygulanmasindan ibaret.

Friday, May 02, 2008

Surpriz

Aniboom diye bir yer filmimi youtube a koymus.

Benim bundan hic haberim yoktu. Ama bu zaten 6 ay once falan olmus. Bu alti ay icinde filmi yaklasik 160 000 kisi izlemis.Bunlardan 160 tanesi de yorum birakmis. Hic haberim yok.

Bu yorumlar aslinda benim icin cok onemli bilgi. Averaj insan eglence degerleriyle benimkinin ne kadar ortustugu hakkinda bir fikir veriyor. Esprinin ne kadar anlasilir ya da etkili oldugu hakkinda edindigim fikir ise soyle:

Kotu.

Izleyiciyle cok iletisim kurdugum soylenemez. Ama soyle garip bir durum var. Rating im 5 uzerinden 3. Bir grup insan en yuksek, bir diger grup insan ise en dusuk puanlari vermis. Begenenler ve begenmeyenler arasinda bir ucurum var. Begenen cok begenmis, begenmeyen nefret etmis. Bu bir bakima iyi olsa da genelde izlenme oranini dusuruyor. Su an tam ortadayim. Absurd seyleri sevenler cok sevmis, ama genel izleyici cok sallamamis.

Su an yaptigim 2. filmim bundan daha da absurd oluyor. Daha da manyakca... Bizim rating iyice duscek bu sefer.

Ama bundan sonra yapabilirsem tum izleyicilerin birseyler bulabilecegi turden yapmaliyim. Boylece aradaki farklari gorup nasi gitmem gerektigine karar verebilirim. hmmm. cok zor... cok...